27 Ağustos 2013 Salı

YALNIZLIĞA HOŞ GELDİN İNSANLIK !


Havalar güzel olunca insan eve kapanıp kalmak istemiyor Hele deniz kenarı bir şehirdeysem mutlaka kıyıya gider otururum. Böylece gözlerimi mavide dinlendirir, ruhumun havasının da değişmesi için bu fırsatı kendime sunarım. 

Ancak insanın özgürce gezmesi için ya yalnız  olması gerekiyor ya da kafa dengi bir partneri. Yalnızlığı çoğu zaman hiçbirimiz istemeyiz. Şöyle kafa dengi bir dostla gezilen yerlerin, gidilen şehirlerin, yenen yemeklerin tadı bir başka olur. Ama işte marifet öylesi dostlar bulabilmekte. Ve maalesef bu şansa sahip değilim. Genelde küçük çocuk sahibi arkadaşlarım var ve çocukları da alıp bir yere gitmek bazen onlara bir işkence oluyor. Ya da bir çok arkadaşım çalıştığından müsait vakitlerimiz uyuşmadığından, büyük şehrin ulaşım sıkıntıları da eklenince yalnızlığa mahkum oluyorum. 


Aslında kalabalığı pek sevmem, dediğim gibi bir kaç kafa dengi arkadaş yeter artar bana ama maalesef kendimden başka takılacağım gezeceğim biri yok. Zaten şehrimde deniz de yok. Misafir olarak geldiğim memleketimde bile denizin yanından henüz geçemedim Sıcakların da bunda çok etkisi olsa da kalabalık aile ortamlarında toplu hareket zorluğunun çilesini de çekiyoruz. 

Gidilecek yerler konusunda konsensus sağlanamayışı da aslında herkesin ayrı bir dünyada yaşadığının  yani herkesin kendi adasında çok yalnız olduğunun göstergesi. 

Gidilen yerlerde de herkesin elinde bir akıllı telefonun olması insanların yanıbaşındakilerden uzaklaştığının belirtisi değil mi, zaten çoğu zaman yanındakilerin farkına varamıyor insan. Elinin altında sandığı arkadaşlarını harcıyor önce. Ve bazen yüzünü görmediğiniz sanal bir dost bile sizi yanınızdakilerden daha iyi anlayabiliyor. 

Ama işte insanın bir hedefi bir gayesi olmalı ki eşyalara da insanlara da bel bağlayıp umutlanmasın. Sonra da umudun zirvesinden yeisin uçurumuna sürüklenmesin. 

Ayrıca bir hususu da es geçmemek lazım; uzmanların ifadesine göre hepimizin elindeki akıllı telefonlar insanları depresyona sürüklüyormuş; insanlar sürekli güzel anlarını paylaştıkları için onları izleyen ve o sırada gezip tozup yiyip içemeyen insanlar mutsuzluğa sürüklenerek depresyona girerken, mutluluk resimlerini paylaşanlar düşük sayıda beğeni alırlarsa anlık mutluluklarını kaybediyorlarmış. 3 G çağındayız, görme, görünme, gönderme en önemli 3 husus olmuş durumda lakin mutluluğu tehdit ettiği de ortada.

Mutsuzluğunuz ve yalnızlığınız hayırlı olsun ey insanlık.          

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder